Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Aranje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme
- Gayz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hınç, Öfke
- Cinsilatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Genişlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevessü Etmek, Ferahlamak, Büyümek, Gelişmek, Kabarmak, Şişmek
- Kurtarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Halas Etmek, İdare Etmek, Tüketmek
- Algın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Vurgun, Zayıf
- Deryadil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönlü Geniş, Her Şeyi Hoş Gören
- Ödenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık, Tahsisat, Ayrıltı
- Yıkımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahribat
- Ebucehil Karpuzu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı Hıyar, Eşek Hıyarı
- Part Time kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarımgün
- Yakacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakıt, Mahrukat, Karaçıban, Odun, Kömür
- Hiddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfke, Gazap, Hışım, Kızgınlık
- Mülahham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişman
- Kronometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreölçer
- Yersiz Hareket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaf
- Müsamaha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörü, Yumuşaklık, Görmezlikten Gelme, Göz Yumma
- Ateşlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hararet
- Takışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muteriz
- Banak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokma
- Ağrı Sızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancı
- Öğretim Yardımcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okutman
- Emek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaba, Çalışma, Ceht, Himmet, İş, Mesai
- Tumturaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli
- Çivilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mıhlamak, Öldürmek, Vurmak
- İmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmecilik
- İlan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayımlamak
- Tevkif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Tutuklamak
- Doyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetinme, Soğum, Kanaat, Tatmin
- Işıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Mukavemetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı, Güçlü
- Kelepin Ucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İp Ucu
- Hissetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duyumsamak, Sezinlemek, Anlamak, Duymak, Paykamak, Sezmek, Taşımak, Tatmak, Yaşamak
- Beyinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıllı
- Bakaya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıntılar
- Cereyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akım; Akıntı
- Dahilî İşler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç İşleri
- Kabul Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Beğenmek, Demek, Gelmek, Saymak
- Takma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Müstear, Suni
- Teçhizat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Donanım
- Yuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuf
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü