Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Antikite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkçağ
- Çingülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamelya
- Yeğni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafif
- Bravo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aferin, Yaşa
- Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Görmek, Kılmak, Yapmak
- Başşehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkent, Payitaht
- Entipüften kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma, Derme Çatma, Çerden Çöpten
- Yasak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Memnuiyet, Memnu, Haram, Ambargo, Kadağan, Yok
- Maarif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitim, Öğrenim
- Bağımsız Milletvekili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız
- İstila Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürümek, Kaplamak, Sarmak
- Münasip Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uymak, Yakışmak
- Abaküs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayı Boncuğu, Çörkü, Mihsap
- Çakışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenetlenmek, Bağlanmak
- Turizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezim, Gezginlik
- Nişangâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hedef, Bakıncak
- Yoğaltıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Ağ Tabaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Retina
- Teshin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıtmak
- Didişimcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eristik
- Rayiç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürüm Değeri, Geçer, Eder
- Caka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Çalım, Fiyaka, Kabadayılık
- Kur Kurşuni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyu Kül Rengi
- Aşırılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmak
- Rotatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döner Basar
- Hacim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oylum, Cirim
- Yer Yuvarlağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya
- Hasta Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak, Vurmak
- Farımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskimek, İhtiyarlamak, Kocamak, Usanmak, Vazgeçmek, Yaşlanmak, Yıpranmak, Yorulmak
- Bol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Çok, Bereketli, Ferah, İyi, Mebzul
- Abat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındır, Rahat, Şad, Şen
- Hafakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Ala Bula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaca
- Resmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizmek, İşlemek
- Ağrı Sızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancı
- Irgamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak
- Uyuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yola Gitmek, İmtizaç Etmek, Mutabık Kalmak
- Mücahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Din Savaşçısı
- Tutanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zabıt, Zabıt Ceridesi, Zab Varakası, Rapor, Mazbata
- Beliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Tasa
- Müstahkem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstihkamlı, Berkem
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü