Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Anaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kart, Kurnaz
- Aksak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topal
- Hastalanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
- Daima kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Devamlı, Her Zaman, Hemişe, Hep, Vızır Vızır, Her Vakit, Sürekli Olarak
- Emülsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütsü, Duyarkat
- Hoşlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haz, Teveccüh
- Burhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanıt; Belgit
- Mütehassıslık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzmanlık
- Zühul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Unutma, Yanılma, Atlama, Yanıltı
- Darülaceze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünler Evi
- Herkes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümü, Hepsi, Hamı, Âlem, Cümle, Dünya, Kâinat, Millet
- Melahatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirin
- Hiyerarşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak, Derece Düzeni, Koram
- Ebediyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlelebet, Sonsuza Dek, Sonsuzluğa Kadar, Hiçbir Zaman
- Basıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabi
- Fonoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesbilim
- Susmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakit
- Muhammen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahmin Edilen, Tasman
- Öldürülen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maktul
- Gülünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kepaze, Komik, Matrak, Tuhaf, Güldürücü
- Elçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sefaret
- Sahipli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyeli
- Zulüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Kıyıcılık, Cefa, Haksızlık, Kıyınç
- Serpinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çisenti, Damlacıklar
- Korluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mangal
- Tahlil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözümleme
- Kavalye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş
- Bezeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süsleme, Tezhip
- Ziynet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süs, Bezek
- Dövüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Şike
- Klan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boy
- Tarassut Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetlemek, Gözlemek, Müşahede Etmek
- Düğü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pirinç
- Mualecehane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayenehane
- Sarp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dik, Güç, Yalçın, Sert, Diklik, Yalman, Güçlük
- Sakınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyat, İmtina
- Çapraşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girift, Karışık, Muğlak
- Münasebet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Gerekçe, İlişik, İlişki, Neden, Sebep, Temas, Vesile, Bağıntı, İlgi, Yakınlık, Uygunluk
- Part Time kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarımgün
- Teyakkuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanıklık
- Bikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızlık, Erdenlik, Bekâret
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü