Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Bölüm, Arka, Boyun, Branş, Budak, Çıplak, Ense, İhtisas, Omuz, Şube, Yalın, Birlik, Sırt, Düz
- Tez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acele, Çabuk, Süratli, Yarım Yamalak
- Dayak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destek, Dövme, Kötek, Mesnet, Rahle, Sopa, Sürgü, Vurma, Patak, Payanda
- Ufacık Tefecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz
- İyicene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokça
- Yığışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek, Üşüşmek
- Sicim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kınnap, Keten
- Muvazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paralel
- Büyük Baba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dede
- Özek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koçan, Merkez, Yürek, Çekirdek
- Aşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Calak, Peyvent
- İtaatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uslu, Uysal
- Tefriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşeme, Döşenme
- Yetiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, İletmek, Tamamlamak, Yapmak
- Saz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlama, Çalgı, Kamış, Kopuz, Hasırotu, Bağlama, Telli Çalgı
- Sentetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşik, Yapay, Bileşimsel
- Abartılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mübalağalı, Mübalağakâr
- İlmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmek, Din, Dokunmak, İlmik
- Halaskâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Velinimet
- Beklenen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtemel
- Veda Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vedalaşmak
- Başşehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkent, Payitaht
- Geçkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş
- Arkeolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazı Bilimci
- Naylon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte
- Atıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek
- Hayatileşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahakkuk
- Kâfi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterli, Bes, Yeter, Yetişir, Artık İstemez
- Mademki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madem
- Mağlubiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilgi
- Vantilatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Estireç, Yelletke, Fan, Fırıldaklı Yelpaze
- Uyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
- Cife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç, Leş
- Hayli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birçok, Çok, Epey, Oldukça Çok
- Tahattur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlamak
- Yöntem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metot, Erkân, Muamele, Politika, Reçete, Seçenek, Sistem, Usul, Yol, Prosedür
- Kostak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayı, Kibar, Yakışıklı, Yiğit, Yürekli, Zarif, Çalımlı
- Gümbedek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birdenbire
- Nakil Aracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıt
- Gösterişsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevazu
- Sokmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saplamak, Tıkmak, Zehirlemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü