Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Aklı Kıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Saf
- Fayton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koçu
- Oku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davetiye
- Bağdaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzlaşmak, Anlaşmak, Uyuşmak, Uymak
- Temel Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Esas
- Tahattur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlamak
- Delme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelek
- Virajsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönemeçsiz, Düz
- Rejisör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmen
- Atlanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlanmak
- Genç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jön, Civan, Körpe, Taze, Yaş, Dinç, Toy
- Atlas Çiçeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaktüs
- Hafakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Bahtiyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutluluk
- Şahıs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Kişi, Zat, Zevat, Kimse
- Başlayıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müptedi
- Bereketli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol, Verimli, Gür, Mübarek, Verimli
- Aykırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ters, Karşıt, Münasebetsiz, Uymayan, Çapraz, Huysuz, Marjinal, Çap, Muhalif, Tersine, Zıddına
- Dinginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sükûnet
- Ufunet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis Koku, Yangı, Cerahat, İrin
- Mürteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerici, Kaytak
- Nağıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Masal
- Boca Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak, Dökmek
- Merhametsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vicdansız, Acımasız, Gâvur, Kalpsiz, Katı, Gaddar
- Ebr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulut
- Aylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Serseri, İşsiz, Boş Gezen
- Anofel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çimil
- Aden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cennet
- Güle Güle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakşı Yol
- Yapın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamulat, Masnuat
- Pestil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta, Kak
- Kinetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devinimsel
- Hüsran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar, Ziyan
- Doküman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belge, Vesika
- Hizmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görev, İhtimam, İş, Özen, Kulluk, Tapu, Yumuş, İşlev, Bakım
- Feveran Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köpürmek, Parlamak, Sinirlenmek
- Sahte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Kalp, Uydurma, Yapmacık, Gastan
- Badiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöl
- Perspektif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakış Açısı, Derinlik, Süreç
- Resmiyetçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürokrasi
- Doğuştan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıtri, Yaradılıştan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü