Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Acılama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylama, Sançma, Zehirleme
- İçecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçilecek, İçki, Meşrubat
- Oyalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak, Gözletmek, Kılıklamak, Uzatmak
- Müktesep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanılmış, Edinik, Edinilmiş
- Pintilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısmak
- Misilleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengiyle Karşılama
- Kötücülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet, İhanet
- Mandepsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Tuzak
- Hayıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haksızlık
- Federal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşik
- İçtihat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüş
- Çoklukla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle
- İhtimalî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtemel
- Dudukuşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Papağan
- Çağırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davet, Nida
- İzlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patika, Keçiyolu
- Havsala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leğen, Kuş Kursağı, Anlama Ve Kavrama Yetisi
- Borç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kredi, Ödev, Ödünç, Vecibe, Deyn, Yükümlülük
- Bakı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teftiş, Fal
- Yaşıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akran, Emsal
- Yönetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdür, Direktör, Rejisör
- Başlayıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müptedi
- Tespit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirleme, Saptama
- Redaktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmen
- Tasvir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betimleme, Betim, Resim
- Tutuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, Kızarmak, Yanmak
- Pansuman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sargı, Sarık
- Lafazan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Zevzek, Çaçaron
- Tabansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkak, Ödlek, Yüreksiz
- Ekinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi, Rençper
- Kandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak, Ayarlamak, İkna Etmek
- Çingene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Cimri
- Mahsul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamul, Ürün, Verim, Yapıt
- Himaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunma, Esirgeme, Gözetme, Kayırma, Elinden Tutma
- İlavesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiz
- Sıhhatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıklı, Doğru, Esen, Sağlam
- Düzleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Düzelmek, Yatmak
- Elan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha, Hâlâ, Henüz, Şimdi, Şimdiki Durumda, Şu Anda, Daha
- Mütalaa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumak
- Kaçıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçak, Sızıntı
- Aden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cennet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü