Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İlgililik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mensubiyet
- Bahşetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Sunmak
- Uzay Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök Taşı
- Ehlileştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehlî
- Leopar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbür, Pars
- İpotek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girev, Tutu, Rehin
- Nazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiir, Koşuk
- Aşinalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanışıklık
- Arıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Aksaklık, Aksama, Çaparız, Engebe, Kusur
- Bönce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Saf
- Ezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yassıltmak, Hırpalamak, Parçalamak, Çiğnemek, Çommak, Dövmek, Harcamak, Kahretmek, Kısmak, Öğütmek, Yenmek
- Yersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz, Boşuna, Abes, Anlamsız, Fuzuli, Uygunsuz
- Kahır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Sıkıntı, Dert, Yok Etme, Ezme, Perişan Etme, Mahvetme
- Sıkılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hicap
- Cezrî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten
- Üretme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğaltma
- Gureba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimsesizler
- Liva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak, Tugay
- Seramik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kilişi
- Referans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başvuru, Kaynak, Tavsiye, Tanıtmalık, Yeterlilik
- Hosting kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anadizge
- Çobanyıldızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çulpan, Venüs
- Saldırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Hücum Etmek, Salmak, Sarmak, Yürümek, Taarruz Etmek, Tecavüz Etmek
- Seci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesir Kafiyesi, İç Uyak
- Abiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Tuvalet
- Defetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savmak, Savuşturmak, Kovmak
- Mütedeyyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dindar, Dinselci
- Yavaşlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavsamak
- Latif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leziz, Yumuşak, Hoş, Gökçer Yepelek
- Şaka Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek
- Yülüme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıraş
- Kolye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyunbağı, Gerdanlık
- Meclis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamutay, Divan, İclas, Toplantı, Yığıncak
- Tarassut Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetlemek, Gözlemek, Müşahede Etmek
- Muhatara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Tehlike, Zarar, Ziyan
- Teftiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetlemek
- Suskun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ketum, Sessiz, Sükuti
- Göre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye, İçin, Nazaran, Uygun Olarak, Uyarınca, Gereğince, Tevfikan, Bakılırsa, Sorulursa, Fikrince, Bağıntılı
- Hamhalat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çorak, Kuru
- Basak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merdiven
- Keloğlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hindi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü