Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İlah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı, Kuday
- Müjde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştu, Muştuluk
- Tabetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basmak, Çap Etmek
- Bacanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Dost
- Uzaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Iraklık, Açıklık, Mesafe
- Tecrübî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneysel, Uygulamalı
- Diş Kamaştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruk
- Dimdik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaga, Metin, Zinde
- Serazat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azat, Hür
- Komütatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevireç, Çevirici, Anahtar
- Figan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnlemek
- Atfetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yastamak, Dayamak, Yüklemek, Yöneltmek, Çevirmek, Vermek
- Cebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvet, Zor, Baskı, Zorlama, Zorlayış; Matematik, Denklem Bilimi
- Haberleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mektuplaşmak, Telefonlaşmak, Muhabere Etmek, İletişmek
- Çivilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mıhlamak, Öldürmek, Vurmak
- Tahriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalama, Kurcalama, Azdırma, İrkiltme
- Lira kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teklik
- Teshir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülemek, Fethetmek
- Bastık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pestil
- Jeotermal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerısıl
- Operatris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Operatör
- Sihirbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyücü, Gözbağcı
- Şakketmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Yarmak
- Serüvenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maceraperest
- Körfez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiyort
- Geçimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedreftar, Huysuz, Şirret, Yola Gitmeyen, Kavgacı
- Darülfünun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üniversite
- Gereksemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtaç Olmak
- Römork kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gemi Çeken
- Bergüzar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatıra, Armağan, Yadigâr
- Anavatan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anayurt
- Eften Püften kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıksız, Derme Çatma, Çürük, Değersiz
- Düşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlanmak, İsabet Etmek, İtibarsızlaşmak, Alçalmak, Alışmak, Atlanmak, Azalmak, Bulunmak, Değmek, Eksilmek, Gitmek, İnmek, Kapılmak, Rastlamak, Uğramak, Vurmak, Yağmak, Yakışmak, Yıkılmak
- İzafiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Nispilik, Bağıntılılık, Görelilik, Rölativite
- Kefalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefillik, Zaminlik, Oğalık
- Çiroz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz
- Muktedir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkli, İktidarlı
- Seki Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parke Taşı
- Öğütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Çiğnemek, Ezmek
- Neva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgi, Ahenk, Nağme, Ses
- Yamaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Bayır, Huzur, Kat, Ön, Yakın
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü