Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İhata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapsam, Kuşatma, Ufuk, Sarma, Çevirme, Çevreleme
- Yol Sakçısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Trafik Polisi
- Saçula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kip
- Ezginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
- Lehim Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lehimlemek
- Gizleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkâr
- Mızrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargı
- Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Ayırmak, Bırakmak, Çekmek, Dokunmak, Eklemek, Etkilemek, Katmak, Salmak, Terk Etmek, Vazetmek, Vurmak, Yakınmak
- Kandırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatıcı, Güzel
- Psişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel
- İnceden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu
- Mavi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gökçe
- Çeşitlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelpaze
- Rüya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düş, Hayal, Umut
- Faydalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararlanmak, İstifade Etmek
- Çözme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hal
- Koyun Bakışlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Şaşkın
- Sarhoş Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olmak
- Hamel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koç
- Şalgam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çumor
- Yakarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalvarmak, Niyaz, Tazarru, Hahiş Etmek
- Zahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünen, Açık, Belli, Elbette, Görünüş, Şüphesiz, Kuşkusuz, Meğer, Dış Yüz, Yardımcı, Arka, Destekleyen
- Kibritçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri
- Kakırdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıkırdak
- Tonga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Tuzak, Batur, Kahraman
- Ağdalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşık
- Tedirgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzursuz, Bezmiş, Narahat, Rahatsız, Erinçsiz
- Mesnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Dayanak, İstinat, Makam, Mevki, Orun
- Berduş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş, Serseri, Bozuk, Pis
- Dengeleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvazene
- Bakılırsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göre
- Akılcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usçu
- Dâhilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten
- Latilokum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokum
- Yakalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Belirlemek, Paketlemek, Tutmak, Derdest Etmek, Durdurmak
- Harekat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranışlar, İşler; Manevra, Çarpışma, Çevirme, Kovalama
- Duruş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevzi, Sekte
- Takıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obsesyon
- Acılaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıma, Turşulaşma, Tüntleşme
- Esirgememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymak
- Ayraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parantez
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü