Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İğfal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ele Salma, Yoldan Çıkartma, Aldatma, Ayartma, Kandırma, Baştan Çıkarma
- Direkt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrudan, Birbaşa, Düz, Duraksız, Doğruca, Dolaysız, Aracısız
- Sürdürümcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abone
- Ala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alaca, Karışık Renkli
- İşleyim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanayi
- Sıçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fare
- Sarkıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Salmak
- Yüzey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satıh, Üst, Üzeri, Yüz
- Kararsız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bocalamak
- Fütursuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umursamaz, Aldırmaz
- Bilinçaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şuuraltı, Tahteşşuur
- Okumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavramak, Küfretmek, Sövmek
- Yalan Danışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palavra
- Şecaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik, Yüreklilik
- Muaheze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştiri
- Nakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıma, Göç, Aktarım, Geçirme, Aktarma, Tayin, Atama, İletim, Göçürme, İletken, İletme, Aktarış, Taşın
- Zıngıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangırdamak
- İnsanoğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beşer, İnsan
- Koru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşecik
- Marazlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta
- Dayanç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Sabır
- Vücut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gövde, Beden, Cisim, Ten, Üst, Üzeri, Varlık
- Uymaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı
- Diyalektik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyeleksel, Eytişim, Eytişimsel
- Leffetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçine Sokmak, İliştirmek
- Alkışçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakşakçı
- Yangılanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltihaplanmak
- Serdetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydana Koymak
- Heves kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Eğilim, İstek, Keyif, Merak, Şevk
- Önemli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ciddi, Mihver, Muazzam, Mutena, Mühim
- Difteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşpalazı
- Otizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçekapanış
- Sarsılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprenmek, Irgalanmak, İrkilmek
- Özümleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temsil
- Utkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzaffer
- Gün Batısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batı
- Bağıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akit, Sözleşme
- Yadigâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Andıç, Anı, Armağan, Hatıra, Andaç
- Gözübağlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Kapalı
- Yermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek, Pislemek, Sövmek, Tiksinmek, Zemmetmek
- Tafsilat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Detay, Ayrıntılar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü