Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Övünme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurur, İftihar, Kıvanç, Övünç
- İnat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek
- Uyuşmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsizlik, Anlaşmazlık, İhtilaf, Zıddiyet
- Tepinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debelenmek
- Yeçim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözüm
- Perhiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyet, Oruç
- Anlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmak, Sözleşmek, Kavilleşmek, Bağdaşmak, Kaynaşmak, Uzlaşmak, Barışmak, Geçinmek
- Din İşleri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyanet
- Bağlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntisap
- Kabaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
- Rabıtalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Düzgün, Tutarlı, İlgili, Alakalı
- Kıkırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Bostan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahçe
- Görünmez Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybolmak, Yitmek
- Işıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karanlık
- Aldangıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuzak
- Yallah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydi, Yürü, Git
- Midi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orta
- Sendrom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgi, Belirti, Sıkıntı
- Komik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülünç, Mezeli, Güldürücü
- Eşekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba
- Turşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin, Yorgun
- Terbiyelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmek
- Kompresör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkaç
- Yavru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bala, Çocuk, Evlat, Döl, Küçük
- Payize Kalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkmale Kalmak
- Yükselmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çıkmak, Çoğalmak, Fiyat, Parıldamak, Sivrilmek, Yücelmek
- Yapı Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
- Kaynama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran, Galeyan, Kaynak
- Solist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solo Okuyan, Solocu
- Ötümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedalı, Sürekli, Yumuşak
- Darp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak
- İstihfaf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçümsemek
- Geçerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
- Günülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
- Soğutucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buzdolabı
- Zenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyahî, Kara Derili
- Haylaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayta, Afacan, Çapkın, Hınzır, Nadinç, Yaramaz
- Temdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatma, Sürdürme; Sulandırma, Seyreltme
- Koni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrim
- Birlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahdaniyet, Vahdet, Bağlantı, Bağlılık, Bütün, Tek, Benzerlik, Cüzütam, Dernek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü