Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Öbürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Diğeri, Öteki, Özgesi
- Cerge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiza
- Fiilimsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylemsi
- Yolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak
- Kelle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Kafa, Kafatası, Tane, Başak
- Sepetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovmak
- İstihlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketim
- Kararlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahminen, Tahminî, Takribî
- Sultanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Padişahlık, Saltanat, Ergi, Mazhariyet
- İmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğaz, Gırtlak, Bıngıldak
- Tutaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takışmak
- Yastamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Yaslamak, Atfetmek, Hamletmek
- Zade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Oğlu, Evlat
- İhmalkârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklık
- Galip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenen, Üstün, Baskın, Üstün Gelen, Yenici
- Çıtı Pıtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak Tefek, Minyon, Sevimli
- Uğraşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emek, Müsademe, Savaş
- Kurtulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşanmak, Geçiştirmek, Halas Olmak, Kaymak, Kopmak
- Cangıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşa
- Bulak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pınar, Kaynak
- Berhava Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Güzeşte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş
- Abluka Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşatmak
- Gözdağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehdit, Korkutma, Yıldırmak
- Kof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Değersiz, İçi Boş, Mazmunsuz, Bilgisiz, Yetkisiz, Güçsüz, Dermansız
- Sığınak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melce
- Tarihi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarihsel
- Borçlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verecekli, Yükümlü, Medyun
- Özek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koçan, Merkez, Yürek, Çekirdek
- Götürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak, Nakletmek, Atmak, Çalmak, Dayanmak, İletmek, Katlanmak, Öldürmek, Sevk Etmek, Sökmek
- İtham Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçlamak
- Vecibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödev, Boyun Borcu, Sorumluluk, Borç, Vazife
- İstibdat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı, Zorbalık, Sınırsız Monarii, Despotluk, Keyfe Bağlı Yönetim
- Vatanperver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurtsever
- Vuku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olma, Oluş
- İlla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hele, İlle, Özellikle
- Hat Trick kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçleme
- Meşveret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışım
- Onat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özenli, Düzgün, Muntazam, Yarar, Salih, Ahlaklı, Uygun
- Oldubitti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emrivaki, Olupbitti, Olut
- Cevap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanıt, Tepki, Karşılık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü