Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çorba Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
- Mücevher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevahir, Cevher, Süs Eşyası
- Günebakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayçiçeği
- Turunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narenç
- Müsebbip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nedenci, Sorumlu
- Beribenzer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alelade, Bayağı, Sıradan
- Kapak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kap
- Gerekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lazım Olmak, İcap Etmek
- İhsan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Lütuf, Nimet, İnayet, Bağışlama, Kayra, Atıfet, Bağış, İyilik
- Abapuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abalı
- Deli Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delirmek
- Komplikasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan Etki
- İnce Hastalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verem
- Yetişmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgun, Yetişkin
- Problem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesele, Sıkıntı, Sorun, Çözgü
- Yüküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Mecburiyet, Mükellefiyet
- Misket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle, Bilye
- Rencide Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncitmek
- Beyanname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri, Bildirim, Bildirge
- Ödeşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takas, Sayışma, Fit
- Boyunbağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kravat, Kolye
- Tamamlanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamam
- Oyulgalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birikmek
- Civan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Genç
- İnmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Düşmek, Kaymak, Konaklamak, Ulaşmak, Uzamak, Varmak, Vurmak, Yıkılmak
- Bankiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz Buzulu, Buzla, Aysfilt
- Düver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk
- Sağ Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Kurum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet, Çalım, Gösteriş, Gurur, İs, Kasıntı, Kuruluş, Müessese, Tekebbür, Tesis, Büyüklenme, Azamet
- Korumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak
- Musiki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzik
- Taşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azmak, Kükremek
- Tasrif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek
- Gümbedek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birdenbire
- Hâsılat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelir, Kazanç, Ürün, Örüt
- Serçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçme, Baş Boy
- Steril kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arınık, Kısır
- Hars kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekin, Kültür, Tarla Sürme
- Sarhoşluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esriklik
- Yermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek, Pislemek, Sövmek, Tiksinmek, Zemmetmek
- Gam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Çile, Gam, Hüzün, Kasvet, Kaygı, Tasa, Teessür, Üzüntü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü