Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çolak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakat
- Tahvil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüştürme Belgiti, Değiştirme, Çevirme, Döndürme, Dönüştürme; Basılı Senet
- Seziş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feraset
- Manastır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşiş Yurdu
- Seyyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akışkan
- Katı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyu, Merhametsiz, Misli, Muhkem, Pek, Sert, Sıkı, Acımasız, Berk, Tıkız, Zalim, Yeğin, Şiddetli, Sulp, Taşlık
- Dayanıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlam, Metin, Devamlı, Dözümlü, Güçlü, Pek
- Akamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısırlık, Sonuçsuzluk, Başarısızlık
- Celâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Öfke, Hiddet, Kızgınlık
- Belirteç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarf
- Mahluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaratık
- Çangal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırık
- Bir Tahtada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yekten
- Tetkik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
- Düş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayal, Rüya, Umut, Uyku
- İllüstratör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezeyici
- O An kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derken
- Nesep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Asıl, Kök
- Vukuat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olaylar, Ahvalat, Hadise, Olanlar, Olgular
- Yalvarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niyaz
- Dönence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medar
- Şişmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiş
- Yonmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yontmak
- Cuma Namazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cuma
- Erişmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nail
- Toy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Çaylak, Düğün, Genç, Naşı, Tecrübesiz, Tor, Ziyafet
- Yer Yağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Petrol
- Haczetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girev Götürmek
- Kanuni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasal
- Kraliçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ece
- Müteahhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklenici, Bağıtçı, Üstlenici, Üstenci
- Tapa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkaç, Tıpa
- Mürteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerici, Kaytak
- Obaştanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahur
- Kademhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet, Ayakyolu
- Karşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alın, Hakkında, Huzur, İçin, Karşıt, Kat, Muhalif, Mukabil, Nazır, Ön, Zıt
- Mukayyet Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Korumak
- Sevinçlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferah
- Bağışlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Affetmek, Teberru Etmek, Hibe Etmek, Görevden Almak, Görevden Çekmek, Lütfetmek, Unutmak, Hoş Görmek, Bağışta Bulunmak
- Polaroit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şipşak
- Cezrî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü