Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çatkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mensup; Çatık
- İmbik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damıtaç, Damıtıcı
- Ehlileşmiş Hayvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evcil
- Vesile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neden, Fırsat, Tav, Anahtar, Bahane, Münasebet, Sebep
- Cesametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kocaman
- Telef Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Dün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünen, Geçmiş
- Çalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aşırmak, Atmak, Benzemek, Biçmek, Çarpmak, Çelmek, Çırpmak, Götürmek, Kaldırmak, Oğurlamak, Süpürmek, Temizlemek, Tırtıklamak, Vurmak
- Karakış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zemheri
- Dülger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Marangoz
- İşlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışmak, Etkilemek, Geçmek, Gitmek, Nakışlamak, Yürümek
- Keçi Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patika
- Arabalı Vapur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feribot
- Şahinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunkurcu
- Önyargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peşin Hüküm (önyargı >> doğrusu >> ön yargı)
- Hindistan Cevizi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hint Kozu
- Astragan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karagül
- Izrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar Verme, Zarara Sokma
- Tıpkısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeşi, Aynı, Örnek
- Farenjit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yutak Yangısı
- Tehlikesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emin, Korkusuz
- Pehlivan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güreşçi
- Falsolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlış
- Dikme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağaç, Amut, Direk, Fidan
- Suhulet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık, Kolaylık, Naziklik
- Serdetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydana Koymak
- Udi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utçu
- Oyunbozan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızıkçı
- Tatlılıkla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatlı
- Cevher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töz, Yetenek, Öz, Asıl, Cevahir, Maya, Mücevher
- Yoğun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesif, Sıkışık, Kalabalık, Dolu, Ağır, Çok, Derin, İri, Kaba, Kalın, Koyu, Sıkı, Şişman, Tombul
- Belirti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, İşaret, İm, Simge, Sembol, İpucu, Belgi, Araz, Nişane, Emare, Gösterge, Koku, Nişan, Tezahür
- Yasama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanunvericilik, Teşri
- Bilgelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, Hikmet, Vukuf
- İstemeyerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönülsüz, Zoraki, Zorla
- Mücbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlayıcı
- Kapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Kantar, Tele
- Muhabirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıkmanlık
- Kürtün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palan
- Konuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konum
- Vesikalık Fotoğraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesika
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü