Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çıkak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkıt, Mahreç; Boğumlanma Noktası
- Arıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzülmek
- Uymaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı
- Salı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seşembe, Çarşamba Akşamı
- Trikotaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgücülük
- Kökenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıllı
- Denemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Sınamak, Tecrübe Etmek
- İman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç, İnan
- Alımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahsildar
- Göç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşınma, Nakil, Muhaceret, Hicret
- Epeyce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Epey
- Çatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Erişmek, Hücum Etmek, Karşılaşmak, Rastlamak, Ulaşmak, Vasıl Olmak
- Daraba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kepenk
- Ara Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak
- Sadasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ker
- Sunilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapaylık
- Yüzükoyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzüstü
- Bozgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş, Uçarı, Yenilgi, Hezimet
- Mevize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt, Vaaz
- Strüktür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapı
- Billahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vallahi
- Ekonomist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktisatçı
- Motivasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdülenme, İsteklenme
- Dinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulak Vermek, İşitmek, Söz Dinlemek, Uymak
- Kavuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serpuş; Sidik Torbası, Mesane
- Kıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak, Bacak, Dip, Küfe
- Kara Elmas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karbonado, Maden Kömürü
- Hahiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakarmak
- Eğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
- Sosyolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilimsel, Toplumsal
- Kâğıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusula, Tezkere
- Münteşir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaygın
- Atışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışmak, Münakaşa Etmek
- Gürpedek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Tüketici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstihlakçı, Yoğaltan
- Şarj Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklemek
- İncelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik Etmek, Tekşirmek, Araştırmak, Bakmak, Eşmek, Gözlemek, İzlemek, Karıştırmak, Kaşımak
- Apayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek Çok Ayrı, Büsbütün Ayrı, Bambaşka
- Iskat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadaka
- Oluşturulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekillendirilmek
- Sahavet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El Açıklığı, Akılık, Selektik, Cömertlik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü