Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İyilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhsan, Lütuf, Nimet, Salah, Kayra, Kerem, İnayet, Esenlik
- Taze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Dinç, Yaş, Yeni, Yorulmamış
- Tekabül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılamak
- Muhazara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ders
- Karambol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşa, Birbirine Çarpma, Karışıklık
- Geçen Yıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıldır
- Füsunkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüleyici
- Hafiflemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlığı Azalmak, Kolaylaşmak, Şiddeti Azalmak, Azalmak, Rahatlamak
- Meridyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boylam
- Lafakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Çarpıntı
- Efsane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylence, Mit
- Yünül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğni, Hafif
- Lime Lime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cırık Cındır, Parça Parça
- Şarap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakır
- Az Daha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neredeyse
- Oba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çadır, El, Ova, Yazı
- Gülünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kepaze, Komik, Matrak, Tuhaf, Güldürücü
- Bahşetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Sunmak
- Vesaik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesikalar, Belgeler
- Parıltılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıl Işıl
- İthalatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış alımcı
- Böhtan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezvirat
- Yollanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürümek
- Kepmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Yıkılmak
- Ebeveyn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anne, Baba, Ata Ana, Valideyn
- Acer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeni, Taze
- İttifak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Uyuşmak
- Görünüşte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sureta
- Yarım Yamalak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişigüzel, Eksik, Elüstü, Fevrî, Tez, Üstünkörü
- Pratikman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlevce
- Mavracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Apotr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
- İkdam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli Uğraşma
- Abus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Somurtkan, Çatık Yüzlü, Garip, Acayip, Garip
- Yave kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğazlık, Cefengiyat
- İstismarcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürücülük
- Dinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Dayanmak, Durmak, Kesilmek
- Gerdanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyunluk, Gerdanbent
- Mağfiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlanma
- Geberik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Redaksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Hazırlama
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü