Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Efsane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylence, Mit
- Muhabbet Tellalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Aznavur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri Yarı, Asık Yüzlü, Korku Verici, Sert
- Avarız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
- Arif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgili, Bilge, Sezgili, Bilikli, Anlayışlı
- Hostes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukçu
- Mezat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık Artırma
- Kısmık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri
- Fiksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıntı, İmge, Kurgu
- Muzlim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Karanlık
- Entegrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleşme, Uyum, Birleşme
- Çokeşlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Poligami
- Nemsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rutubetsiz, Terilsiz
- Bir Anda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Budur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Husus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İş, Konu, Madde, Özellik, Yön
- Bâtın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç, İç Yüz, İç Öz, Gizli, Görünmeyen
- Tevazu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak Gönüllülük, Gösterişsizlik
- Yataklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yataklı Vagon
- Türlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşit, Çeşitli, Kabil, Muhtelif, Tür
- Albüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzançalar, Resimlik
- Arılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflık, Sadelik, Saflık
- İçtima kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplum, İclas, Toplantı
- Teokratik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinerksel
- Spermatozoit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tohum
- Çarpışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenk, Müsademe, Tokuşma
- Ketum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağzı Sıkı, Sırlı, Ağzı Pek
- Suzişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanık, Acınaklı
- Ayıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusur, Eksiklik, Leke, Damga, Utanç Verici, Noksan, Uygunsuz, Kötü, Şaibe
- Gaile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Dert, Üzüntü, Kaygı, Keder, Yük
- Staj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişim
- Badana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahek
- Teşerrüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onurlanma, Şereflenme
- Bölü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksim, Taksit
- Pekiştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiddetlendirme, Takviye
- Bilyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milyar
- Hayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütuf, İyilik, Fayda, Yarar, Sevap, İyi, Yardım; Yok, Öyle Değil, Olmaz
- Yılın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dehşet
- Çommak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezmek, Hezimete Uğratmak, Sindirmek, Yenmek
- Sabır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahammül, Dayanık, Katlanma, Çıdam, Beklim
- Otomasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdevim
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü