Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Taze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Dinç, Yaş, Yeni, Yorulmamış
- Çör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık; Şeytan; Diken
- Tüccar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecimen, Tacir
- Lök kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Battal; Macun, Lökün
- Demek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Düşünmek, Erişmek, Saymak, Ummak, Yeltenmek, Ses Çıkarmak, Söylemek, Söz Söylemek, Şu Halde, Öyleyse
- Telin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanet okuma, Lanetleme, Kargıma, Kargış, İlenme
- Semizlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semirmek
- Sadeleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalınlaştırmak
- Barometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basınçölçer
- Meşal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşale
- Eğleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Eğlenmek, Kalmak, Yaşamak, İkamet Etmek, Tevakkuf Etmek
- Çirkef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirret, Bulaşkan, İğrenç, Pis, Bulanık Su
- Olgunlaşmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök, Olmamış, Tor
- Bentlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kenetlemek
- Evvel Bahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkbahar
- Mâni Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Engellemek, Önlemek
- Organize Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütlemek
- Cihannüma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kule
- Şekvacı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak
- İmha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etme, Kökünü Kesme, Ortadan Kaldırma
- Otojestiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özyönetim
- Caize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahşiş, Armağan, Azık
- Gayret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaba, Ceht, Efor, Himmet, Hız, Uğraşma
- İhsan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütfetmek
- Etkinlik Merkezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oditoryum
- İnce Ağrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verem
- Emmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amca
- Geçişsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lazım, Tesirsiz
- Yad El kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurbet
- Yurtlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskân
- İnceltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törpülemek
- Süje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konu, Özne
- Teskere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedye
- Punt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırsat
- Bahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkyaz, İlkbahar, Yaz, Baharat
- Konuşkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilbaz, Danışkan
- Yolagitmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz
- Tradisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelenek
- Çıfıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz
- Ütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenmek (Oyunda)
- Cümbüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenti, Eğlence, Şenlik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü