Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İnkârcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksayımcı
- Manşet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık, Kolluk
- Asetat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydam
- Solmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diri
- İpucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, Delil, Emare, İz
- Ata Ana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
- Levye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanırtmaç
- Arsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Yılışık, Yüzsüz
- Padişahlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hanlık
- Kik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Futa
- Tosun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruk
- Karabat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Penguen
- Kazanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nail
- Vakarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Onurlu
- Esrimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaşyolmak; Vecde Gelmek; Mest Olmak, Sarhoş Olmak
- Tamamlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümleç
- Kalıtsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genetik, İrsi
- Ahır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dam
- El Gün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkaları, Yabancılar
- Mutasarrıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kullanıma
- Lenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksak, Mıymıntı
- Fasikül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüz
- Ayak Tabanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aya
- Mukaddema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Evvelce, Önce
- Pedagoji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimbilim
- Artağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli, Artımlı, Bereketli
- Örtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Atmak, Basmak, Bürümek, Çekmek, Gizlemek, Kapamak, Kaplamak, Saklamak, Sarmak
- Seçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saylamak, Ayırmak, Bulmak, Görmek, Tanımak, Teşhis Etmek, Farklı Görmek, Üstün Görmek
- Menekşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benefşe
- Sınır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizgi, Had, Hat, Hudut, Limit, Nokta, Serhat, Son, Uç
- Senkronize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşanlı
- Esme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürperti
- Mahsuben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesabına
- Fihrist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizin, İçindekiler, Katalog
- Taraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cephe, Cihet, Kanat, Nazır, Semt, Veçhe, Yaka, Yan, Yer, Yön, Yöre, Yüz, Taman, Bölge,
Bölüm, Kat
- Özsu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usare
- Oyunsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dramatik
- İncitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıtmak, Batmak, Delmek, Kırmak, Rencide Etmek, Üzmek, Yaralamak
- Kökenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıllı
- Evvel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş, İlk, Kabak, Önce, Önceki
- Sıhhi İmdat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlk Yardım
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü