Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
pucu ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Sebzevatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manav
- Bilek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Kuvvet
- Atışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışmak, Münakaşa Etmek
- Bağlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkun, Sınırlı, Sadık, Asılı, Kapalı, Mecbur
- Mujik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Sokur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köstebek; Sönmüş
- Mutlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahtiyar, Hoşbaht, Memnun, Mesut, Berhudar, Ongun
- Nüfus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Kişi, Şenlik
- Tornistan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tersyüz Etme
- Büyük Peder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük Baba, Dede
- Zadegân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sosyete, Soylular Takımı
- Klâs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınıf; Üstün Nitelikli, Üstün Yetenekli
- Yakaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanıklık
- Lengimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavsamak
- Lif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tel, İnce
- Tekevli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Monogam
- Uşak Saldırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşük, Kürtaj
- Bezemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatmak, Tezyin Etmek, Süslemek
- Gözene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlük
- Söz Temsili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Gelişi
- Zamin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefil
- Papazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürümcük
- Bilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Agâh
- Müslim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman
- Iztırari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorunlu
- Hidrofor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Subasar
- Tanınmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşhur, Şöhretli, Ünlü
- İcareye Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiralamak
- Koçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özek
- Masaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ovum
- Azmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölcük, Bataklık, Taşkınlaşmak, Kirincimek, Hızlanmak, Kabarmak, Taşmak, Taşmak
- Sandalye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskemle, Koltuk, Kürsü, Makam, Mevki, Orun
- Sarılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benimsemek, Girişmek, Kucaklamak, Yapışmak, Dolamak, Ele Almak
- Mesai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışma, Emek, İş
- Katışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harç, Karışık, Karma, Melez, Mahlut
- Münderecat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçindekiler
- Kokoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Züğürt
- Yular kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yedek
- Teeddüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanma
- Zübde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü