Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Çıtır Çıtır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevrek
- Kumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal
- Kayırıcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltimasçılık
- Tahsis Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Adamak, Ayırmak, Bağlamak
- Sitabilizatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengeleyici
- Editör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basıcı, Yayımcı, Naşir
- Pekitme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekit
- Konuşkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilbaz, Danışkan
- İndividüel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bireysel
- Vokabüler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözdağarcığı
- Mazeret Kâğıdı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezkere
- İktisap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanmak
- Samankapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehribar
- Su kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ab
- Saçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naşir
- Dinamizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkunluk, Diriklik, Gürelilik, Devimselcilik
- İkrar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabul Etmek, Söylemek
- Turistik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezgincil
- Mutekit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dindar, Mümin
- Sulu Zırtlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Limon
- Gözlemevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rasathane
- Taravetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Taze
- Metelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırnık
- Ciddiyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Laubali
- Sözünübilmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patavatsız
- Teras kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraça, Artırma, Seki, Dam
- Aynasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin, Kötü, Ters
- Enjeksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne
- Heba Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşa Gitmek
- Çete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuldur Destesi
- Şayi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaygın
- Ergilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şilt
- Terettüp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekmek
- Tura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuğra
- Dek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değin, Düzen, Entrika, Hile, Kadar, Sağlam, Tokuşma, Dolap
- Kaidesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuralsız
- Eşlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kopya
- Sele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sepet
- Abartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişirmek, Büyütmek, Mübalağa Etmek, Artırmak
- Yakşılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek
- Surat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre, Sima, Somurtkanlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü