Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ayak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacak, Basamak, Kıç
- Şimşirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafes
- Rende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yontaç
- Başkonsolos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi
- Öldürülen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maktul
- Zorlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak, Üstelemek, Yırtmak
- Savak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Salak
- Temenni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dileme, Dilek
- Sayrımsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık Hastası Olmak, Temaruz Etmek
- Alacakarga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saksağan
- Güçlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorluk, Engel, Meşakkat, Müşkül, Müşkülat, Pürüz, Sarp, Zahmet, Zor
- Dilşat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlu, Bahtiyar
- Şecere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyağacı
- Anmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlamak, Zikretmek
- Evveliyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncesi
- Zam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırma, Ekleme, Katma
- Ehemmiyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz
- Arıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Aksaklık, Aksama, Çaparız, Engebe, Kusur
- Oyumlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
- Örgüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilat, Teşekkül, Uyuşma
- Skolastik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Aranjör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemeci
- Tanrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Allah, Hak, İlah, Yaradan
- Süprüntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çer Çöp, Zirzibil
- Yanıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sehiv, Yanlışlık
- Seyrüsefer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidişgeliş, Katnav, Trafik
- Bestekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besteci, Ezgici, Kompozitör
- Duyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı His, Hasse
- Mintan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömlek
- Tahsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı (Para) Alma, Toplama; Öğrenim, Öğretim
- Hibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, Bağışlama
- Hastane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık Evi
- Sualtı Kayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizaltı
- Yakınlığında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sularında
- Sırtarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırıtmak
- Balıketinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolgun
- Sıskalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurumak
- Arzu Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilemek
- Engebelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
- Süel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askeri
- Ayrıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstisna
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü