Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yolcu Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek
- Kaycı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makas
- Soysuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cibilliyetsiz, Alçak, Asılsız, Nesilsiz, Pespaye, Dejenere, Ahlaksız
- Kocalar Evi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzurevi
- Rükû kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öne Doğru Eğilme, Namazda Elleri Dize Dayayıp Eğilme
- Bilgiç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgili, Ukala
- Komisyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arapaycı, Aracı, Simsar
- Mamulat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ürünler, Mamul
- Uzman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütehassıs, Bilirkişi, Kompetan, Eksper, Mahir
- Delidolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patavatsız
- Kir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çirk, Leke, Pasak, Pislik, Şaibe
- Şecaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitlik, Yüreklilik
- Tutar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miktarı Baliğ, Meblağ Tutarak
- Epilog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sondeyiş
- Kesim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Bölge, Bölüm, Endam, Kesit, Kısım, Parça, Pazarlık
- İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Amel, Davranış, Emek, Eylem, Fiil, Hizmet, İşlem, Kâr, Konu, Maslahat, Mesai, Mesele, Meslek, Nöbet, Sorun, Teamül, Uğraş, Yürürlük
- Hazzetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşlanmak, Beğenmek, Haz Almak, Hoşlanmak, Lezzet Almak
- Kaplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Bastırmak, Bürümek, Dolmak, Kuşatmak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, Yürümek, Yüzlemek, İstila Etmek
- Sapak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayritabii, Anormal
- Yıkma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahrip
- Öğretim Programı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ders Programı, Müfredat Programı
- Emtia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mallar
- Ürkek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen, Korkak
- Mülki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivil
- Bir Tane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biricik, Yegâne
- Süspansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıltı
- Dâhil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katmak
- Kılavuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delalet
- Soğutmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğutucu
- Ritmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Tartımlı
- Bürokrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekilci
- Vahametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahim
- Lahzada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Köy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kent
- Hafta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yedil
- Daraltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasmak, Kısıtlamak, Kısmak
- Köken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Kök, Menşe, Soy, Orijin
- Sorutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
- Erkânıharp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurmay
- Gerçekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhakkak
- Serin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Soğuk, Salkın
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü