Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kesim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Bölge, Bölüm, Endam, Kesit, Kısım, Parça, Pazarlık
- Okşayıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Yumuşak
- Kömek Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Desteklemek
- Kraliçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ece
- Kıpmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırpmak
- Başı Dumanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Eyitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek
- Kazıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oymak
- Köhneleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küflenmek
- Göz Gezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Atmak
- Telemetre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklıkölçer
- Kefil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamin, Oğa
- Tavlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak
- Yöresel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahalli, Mevzii, Yerel, Lokal
- Hazırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedarik, Tedbir
- Cafcaflı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Şatafatlı, Karışık, Tehlikeli
- Kurusıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Blöf, Korku
- Tarifsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanımsız
- Hemşire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıp Bacısı, Şvester, Kız kardeş, Bacı, Simil
- Huzurevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erinçevi, Kocalar Evi
- Karşılaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıştırmak, Kıyaslamak, Mukayese Etmek
- Irmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nehir
- Yalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahil
- Mevzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duruş, Mahal, Yer, Konumluk
- Nekahet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sayrılık Ertesi, İyisellik, İyileşme Dönemi
- Sakırga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kene
- Sedimatoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tortulbilim
- Asilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkaldırmak
- Minimini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük
- Dağlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- Semirtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek
- Muhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Etraf, Hava, Ortam, Vasat, Yöre, Saran, Çevreleyen
- İşaretleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmleme, İma
- Külhani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayı, Serseri
- Tamu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
- Müsteşrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğubilimci, Şarkşinas
- Zuhur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünme, Ortaya Çıkma, Belirme
- Arzu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heves, İstek, İsteme, Dilek, Yönelme, Eğilim, Gönül, Rağbet
- Veba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolera
- Kurtarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Halas Etmek, İdare Etmek, Tüketmek
- İnhitat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü