Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yaver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı, Emir subayı
- Güçleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek
- Gündüz Seansı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matine
- Kontör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşumluk
- Kişilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Şahsiyet, Karakter, İnsaniyet
- Mazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş, Geri, Öten, Ötmüş
- Pasak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kir
- Mumluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamdan
- Kabartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Aşırılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmak
- Uzlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahenk, Mutabakat
- Umursamaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemez, Lakayıt
- İnkılâp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşüm, Devrim, Islahat, İyileştirme, Reform, Geçiş, Evrim
- Mülahaza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrdeleme, Görüş, Düşünce
- Telepati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzduyum
- Ayıraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miyar
- Elan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha, Hâlâ, Henüz, Şimdi, Şimdiki Durumda, Şu Anda, Daha
- Kuluduk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çılgın, Deli
- Mutaassıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağnaz, Yobaz
- Nazariyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuramlar
- Pervasızca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınmadan
- Paraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adimcik
- Mantıki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mantıklı
- Tesadüfen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlantıyla, Kazara, Rastgele
- Yaptırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceza, Müeyyide, Kanun, Kuvvei Müeyyide
- Tay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denk, Eş, Eşit
- Tutulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müptela
- Barınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daldalanmak, Sığınmak
- Çizik Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizmek
- Bağlanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlantı
- Tıfıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak, Acemi, Toy
- Bani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurucu, Yapan
- Bıngıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titremek
- Gitgide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gittikçe, Giderek
- Köpürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlenmek, Feveran Etmek
- Şevkli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstekli, Tutku
- Eriyik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahlul
- Ant İçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemin Etmek
- Anma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yâd
- Hayal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşlemek
- Lakırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dedikodu, Ivır Zıvır, Laf, Söz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü