Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Eriyik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahlul
- Lüzuci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışkan
- Yayla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Plato
- Domates kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızanak
- Hürmetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce, Muhterem, Sayın
- İdam Sehpası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darağacı
- İnfilak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlamak
- Selametlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlamak
- Gurup Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak
- Öte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, O Taraf, Üst
- Duraksama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Zorbalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahakküm
- Yalaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsız, Dalkavuk, Sırnaşık
- Taciz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedirgin Etme
- Boşu Boşuna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna
- Çekememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak, Katlanamamak
- Harmani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pelerin
- Tıkıldatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıklatmak
- Soyut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abstre, Mücerret
- Mevt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Bizzat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Kendi, Kendisi, Şahsen
- Dert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
- Ucube kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Hilkat, Hilkat Garibesi
- Spesiyalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel Yemek, Özellik
- Hakem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıcı, Yargıç
- Sabıka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Kaydiyat
- Kalleş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnamsız, İtibarsız
- Balya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deng
- Nadim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişman
- Zarf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirteç, Kap, Kılıf, Sarma
- İstihlak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketmek
- Hürmetkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygılı, Hürmetli
- Dâhil Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katmak
- Tıpkısı Tıpkısına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıpatıp
- Malûl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sökel, Engelli, Sakat, Şikest
- Nasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Kısmet, Talih, Düşelik
- Sodyum Klorür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuz
- Çelişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtiraz Etmek, Zıt Olmak
- Korsan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz Haydutu
- Aç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul, Fakir, Parasız, Haris, Hevesli, Dilenci, Karnıboş, Kâsıp, Muhtaç, Sefil, Yalanaç, Yurtsuz
- Tetebbu Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü