Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Uykuluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalak
- Metazori kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla
- Muasır Olmayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ Dışı
- Dumağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezle, İngin, Zukam, Nevazil
- Kalmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kala
- Argın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin, Yorulmuş, Beceriksiz, Yorgun, Zayıf
- Gidon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelteç
- Kanunvericilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasama
- Darbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Vurmak
- Tahta Biti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahtakurusu
- Asıntı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırnaşmak
- Efsuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üfürükçü
- Düğmük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğüm
- Konuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesken, Misafir, Mihman
- Tınlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çınlamak
- Tefeyyüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlerlemek, Yükselmek
- Sürdürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak, Olmak
- Aysfilt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bankiz, Deniz Buzulu, Buzla
- Zevahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünüm, Görünüş
- Necabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyluluk
- Salavat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salat
- Dürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürmek
- Eğlence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Cümbüş, Düğün, Meze, Sefa, Sefahat, Zevk
- Bodur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bacaksız, Bastıbacak, Bücür, Alçakboylu, Cırttan, Kısaboy
- Kronik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreğen
- Yuh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuf
- Zift kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katran, Karasakız
- Biriktirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplamak, Tutmak, Yığmak
- Oranlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Nispetli, Mütenasip, Mütevazin, Mutedil, İnsaflı
- Şasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerçeve; Otomobil İskeleti
- Çile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eza, Cefa, Azap, Zahmet, Bela, Dert, Gam, Kelep, Sıkıntı
- Yürekten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Candan, İçten
- İdame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürme, Devam Ettirme
- Masa Tenisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pingpong
- Çivi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mıh, Mismar
- İlavesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiz
- Duraklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk
- Semereli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- Kara Talih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Yazı
- Solgunlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matlaşmak
- Taşeron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkinci Üstenci
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü