Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yrekten ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Dallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budamak
- Eşantiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örneklik, Bedavalık
- Gözetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
- Dava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celse, Sevgili, Sorun, Ülkü, Konu, Sav, Mesele
- Uzlaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telif
- Tane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adet, Kıta, Parça
- Mamacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebe
- Paçarız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraz
- Armonika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızıka
- Başarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Performans
- Dokunan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışık
- Türkolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türk Bilimci
- Soyağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şecere
- Part Time kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarımgün
- İnme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felç, Nüzul, Sekte
- Antoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçki
- İncitmebeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanser
- Adilane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adaletçe, Hakça, İnsaflıca
- Nezir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adak
- Vişne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Albalı
- Medya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medya'nın eş anlamı yoktur, sözlük anlamı: İletişim ortamı, iletişim araçları, kitle iletişim araçlarının tümü.
- Tadımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşni
- Transandantal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneyüstü
- Şevk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heves, İstek, Neşe, Sevinç, Arzu, Sevgi
- Haliyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olduğu Gibi; Doğal Bir Sonuç Olarak, İster İstemez
- Dülger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Marangoz
- Yazıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günahsız, Masum
- Ubudiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulluk, Kölelik
- Ulaşmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nail
- Acar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılgan, Çevik, Enerjik, Cesur, Becerikli, Gözü Pek, Açıkgöz, Yeni
- Vurgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksan
- Sümük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırtık, Kemik
- İçgüdü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsiyak, Şevki Tabii
- Öğütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Çiğnemek, Ezmek
- Cepçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Merhale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Derece, Konak, Menzil, Safha, Evre
- İnanılır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emniyetli, Muteber
- Yazman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâtip, Sekreter
- Pisi Pisine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna
- Gözsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü