Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Elence ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Menkıbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dini Hikaye
- Bilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrfan, Vukuf
- Genelleştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamim
- Vertikal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikey
- Karakaçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşek
- Çınlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tınlamak
- Uğurlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kademli, Kutlu, Mübarek, Meymenetli, Tekin
- Yurt Dışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çet El
- Kolektivist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklaşacı
- Yol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklık, Çare, Sistem, Yolculuk, Defa, Erkân, Ezgi, Gaye, Hat, Hız, Kere, Kez, Maksat, Metot, Minval, Muamele, Reçete, Sefer, Sırat, Suret, Şekil, Tarz, Uğur, Usul, Vadi, Yöntem, Araç, Nizam, Tutum, Gidiş, Amaç
- Rozbif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilet
- Dolaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Devretmek, Dolanmak, Gezinmek, Gezmek
- Ekin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kültür, Tahıl Tarlası, Hars
- Es kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl; Duygu; Esenlik
- Teskin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştırma, Dindirme
- Ruhsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cansız, Güçsüz, Miskin
- Bu Arada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraber
- Tazallüm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak
- Makas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirsek, Kaycı, Sındı
- Evirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Tekevli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Monogam
- Affedersiniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efendim
- Merkezcilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkeziyetçilik
- Hızlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürat
- Defo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Kusur, Özür
- Lacerem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette
- Kilolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Şişman
- Acele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Tez, İvedi, İvedilikle, Hızlıca, Hemen, Tacilî, Telesik
- Gözlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek
- Uran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endüstri, Sanayi, Sanat
- Müjde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muştu, Muştuluk
- Düşünür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filozof, Mütefekkir
- Neoplazma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ur
- Süssüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Çıplak, Düz, Sade, Yalın
- Kabiliyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenekli, Becerikli
- Kadit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskelet
- Öğretim Yardımcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okutman
- Abur Cubur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, İşe Yaramayan, Faydasız, Yararsız
- İade Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak
- Bekri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş, Ayyaş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü