Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Toto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
- Çaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceht, Gayret, Hız, Sürekli Çalışma
- Hal Hareket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş
- Toplanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtima
- Yahşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Güzel
- Çözülüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun
- Nektar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bal Özü
- Demir Hat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demir Yolu
- Uğraştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşgul Etmek
- Yardakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbir, Hempa
- Cebren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla
- Sülün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırgavul
- Arşiv kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgelik
- Bakanlar Kurulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükûmet
- Arpa Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bira
- Lojistik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donanım
- Tanrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Allah, Hak, İlah, Yaradan
- Tenbih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğüt
- Harın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hain, Huysuz, Obur
- Yüzyıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asır
- Soyluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asalet
- Mecra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatak, Akak, Suyolu, Suyolu Atağı
- Tenzilatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirimsiz
- Kaynatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
- Kırışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek, Paylaşmak, Yok Etmek
- Günahlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günahkâr
- Ültimatom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diplomatik Nota
- Koca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Ağa, Bey, Büyük, Efendi, Er, Erkek, Eş, Geniş, İhtiyar, İri, Kişi, Kocaman, Moruk, Pir, Ulu, Yaşlı, Yüksek, Zevç
- Okutman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muallim
- Optimum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun Değer
- Öz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Halis, Hakiki, Arı, Çay, Dere, Hamur, Hülasa, Kendi, Madde, Mahiyet, Ruh, Saf, Sonuç, Zat
- Pay Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüşmek, Paylaşmak, Üleşmek
- Gerçekleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Tutmak, Tahakkuk Etmek
- Ağırsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksünmek
- Asılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı
- Tadilat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişiklik, Bakım, Tadil
- Hinoğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurnaz
- Kırmızılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızarmak
- Değişebilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişken
- İtdirseği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arpacık
- Bar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pas
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü