Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Demir Hat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demir Yolu
- Ruhsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cansız, Güçsüz, Miskin
- Allame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derin Bilgin, Çok Bilen
- Nallatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takavlatmak
- Tatlıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Hoş, İçten
- Sümüklü Böcek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlbiz
- Eşekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaba
- Soyaçekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Veraset, İrsiyet
- Çıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lamba
- Dökmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıtmak, Açıklamak, Açığa Vurmak, Bırakmak, Boşaltmak, Düşürmek, Harcamak, İfşa Etmek, Kullanmak, Ödemek, Saçmak, Salmak, Sarf Etmek, Serpmek, Söylemek, Taşımak, Yakmak
- Mücadele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşım, Mübareze, Savaş, Uğraş, Çatışma, Çaba, Uğraşma
- Arife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Gün, Bir Önceki Gün
- Burcun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişi Geyik
- Faktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unsur, Etmen, Etken
- İfrazat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salgı(lar), İrin
- İzlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek, Gelmek, Görmek, Gözlemek, Gütmek, İncelemek, Koşmak, Kovalamak, Seyretmek, Takip Etmek, Tutmak
- Yığma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karma
- Mevhum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanal
- Belde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şehir, Kasaba, Mekân, Yer, Çevre
- Vibrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreşim
- Laik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgen, Dinayrısı
- Uzun Kulaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşek
- Bulaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvamak
- Salıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Kıyaslamak, Mukayese Etmek
- Yatırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevduat, Plasman, Maya
- Boyunbağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kravat, Kolye
- Bitik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşık, Fena, Kötü, Yapışık
- Vasıtacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ara Bulucu
- Eğimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyyal
- Kısınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmsak Etmek
- Mader kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anne
- Direngen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnatçı, Anut, Muannit
- Tayyareci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçman
- Komisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnceleme Kurulu, Alt Kurul, Encümen, Komite; Simsariye
- Değerlendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yorum
- Dişisel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şuh
- Ciklet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakız
- Rahatça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Kabine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hela, Hükûmet, Bakanlar Kurulu
- Yönetimsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdari
- Kurulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbürlenmek, Yerleşmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü