Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tetebbu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrdeleme, Araştırma
- İşitilmedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevkalade
- Taşın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakliyat
- Köşegen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutur, Diyagonal
- Vesaik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesikalar, Belgeler
- Yaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferace
- Butlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haksızlık
- İşgüzarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşbilirlik
- İntihar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölünç
- Mukavemet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Direniş, Dayanak, Dayanma
- Cumhur Cemaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cümbür Cemaat
- Mazhar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzuya Yetişmek, Ulaşmak
- Dizanteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanlı Basur
- Murahhas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delege, Salgıt
- Elgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garip, Yabancı, Gurbette Yaşayan, Gurbetçi
- Denetleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetim, Kontrol, Murakabe, Teftiş
- Alelade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıradan, Olağan, Bayağı, Doğal, Sıra İşi
- Koşullar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şerait
- Kep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- Tevkici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişancı
- Büyütücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüteç
- Adi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Aşağılık, Kalitesiz, Niteliksiz, Sıradan, Değersiz, Kötü, Olağan, Alçak, Aşağı, Süfli, Ucuz, Yoz
- Türe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, Hukuk
- Delicik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözenek, Mesame
- Fırsat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesile, Elverişli, Durum, Oğur
- Tütsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhur, Duman, İçki
- Sardalya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş Balığı
- Meal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, Kavram, Mefhum, Netice, Sonuç, Diyem, Yorum
- İşgal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engelleme, Oyalama; Tutma, Kaplama, Eli Altına Alma
- Âcizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beceriksizlik, Güçsüzlük
- Esmer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğday, Yağız, Konur, Kara, Karaca
- Arlanmaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz
- Yer Kabuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeryüzü
- Kal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Laf, Lakırtı, Söz
- Hab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyku
- Hınzır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Domuz, Gaddar, Haylaz, Yaramaz
- Limanlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek, Yatışmak
- Piramit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehram, Köpyak
- Şu Anda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şu Vakit, Şu Tapta
- Seçme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzide, İhtiyar, Kalburüstü, Seçkin, Teşhis
- Haya Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü