Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Terbiyevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitsel
- Şaşırtan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırtıcı
- Spekülatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurgucu, Vurguncu
- Toht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasma
- Büküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönemeç, Viraj
- Vakur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Ciddi, Veznin, Yalımlı, Onurlu
- Nanıaziz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek
- Yok Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Bağlamak, Gidermek, Kavurmak, Kazımak, Kırışmak, Kırmak, Mahvetmek, Silmek, Temizlemek, Yırtmak
- Buzulkuşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diuca Speculifera
- Gözene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlük
- Bel Kemiği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Temel
- Mahsus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilhassa, Aşikâr, Belli, Has, Kasten, Münhasır, Özel, Özellikle, Özgü, Şakadan, Ayrıca, Bile İsteye
- El İşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşleme
- Ehlidil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rint, Kalender, Gönül Eri
- Çelmelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Badalak Vurmak
- Bakmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terk Etmek
- Uygulanmaz Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalkmak
- İzmihlal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme
- Kaya Lifi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş Pamuğu, Asbest
- Anbean kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Her An, Dakika Dakika, Ara Sıra, Giderek
- Hesap Günü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyamet
- Taharet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlenme, Temizlik
- Prensipli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkeli
- İndirim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirme, Tenzilat, Ucuzlaştırma, İskonto
- Zıddiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişki, Tenakuz, Uyuşmazlık, Karşıtlık
- Şalter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Gişe, Çevirgeç
- Kanaat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetinmek
- Zevklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek, Hoşlanmak
- Mütalaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerlendirme, Düşünce, Görüş, Müzakere, Ders Çalışma, İrdeleme, Fikir, Oy
- Arıtım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rafinaj
- Badik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ördek, Palaz, Kısa Boylu
- İğdiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burmak
- Yapım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnşaat, İmal, İnşa, Prodüksiyon
- Mahlul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harç
- Vicdansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzsüz, Merhametsiz
- Frekans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıklık, Tezlik
- Tabansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkak, Ödlek, Yüreksiz
- Savaşçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muharip, Cengâver
- Vaiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğütçü
- Asilzade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Kıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana Kara, Dörtlük, Parça, Tane
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü