Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Frekans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıklık, Tezlik
- Barhana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafile, Küçük Kervan, Göç, Göç Eşyası, Kullanışsız Konak
- Diyapozitif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saydam
- Turizmci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezginci
- Baba Tatlısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şambaba
- Sıralama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanzim, Tertip
- Şom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz
- Dayanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Direniş, İstinat, Metanet, Mukavemet
- Demirli Beton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betonarme
- Kirlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pislik
- Alengirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Yakışıklı
- Nazir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzer, Eş, Örnek
- Olabilir Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galiba
- Tezgâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Piştahta, Tersane
- Ayrıcalıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyazlı
- Tantana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Gösteriş, Parıltı, Tezahürat, Tören
- Gına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanç, Bıkma, Bolluk, Yetinme
- Alışılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşmek
- Kıyasla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazaran
- Çıkış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebliğ, Yokuş
- Paravan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Perde
- Dindar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman, Mütedeyyin
- Gır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lakırtı, Söz, Uydurma, Yalan
- Öbür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Öteki, Özge
- Müessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Etkili, Sonuçlu; Etken, Etkin
- Ari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak, Hür, Özgür
- Aşırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak
- Tarafsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansız
- Kontrolcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetçi
- Yetki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salahiyet, Hak, Mezuniyet
- İlhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükümdar, İmparator
- Verim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Semere, Mahsul, Randıman, Mahsuldarlık, Mahsul
- Basitçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolay
- Alalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Stand-Up kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözçatarlık
- Nallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takavlamak, Öldürmek
- Endokrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçsalgı
- Site kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kent, Şehir
- Salih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarar, Elverişli, İyi
- Alıntılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak
- Yanıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak, Şikayet Etmek, İstika Etmek, Tazallüm Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü