Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tartmak ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Yadırganan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip
- Meşru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasal, Kanunlu, Törel, Yollu
- Yıvışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islak, Kaygan, Yapışkan, Yılışık
- Kurs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çörek, Ağırşak
- Katışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılmak
- Medeniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kültür, Uygarlık
- Yığılışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzdiham
- Çalak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eline Ayağına Çabuk, Atik, Çevik
- İştirak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılmak
- Teminat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvence, İnanca
- Pistole kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürteç
- Bibliyografya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynakça
- Peruka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma Saç
- Entegrasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleşme, Uyum, Birleşme
- Bilinçaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şuuraltı, Tahteşşuur
- Kullanıvermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kullanmak
- Kafadaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar
- Şev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayır, Meyilli, Eğik
- Kabala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toptan
- Mıncıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örselemek, Sıkmak, Ellemek
- Takibat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovuşturma, İzleme
- Kıyık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çuvaldız
- Soyutlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecrit
- Argıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçit, Dağ Geçidi, Boğaz, Dağ Boğazı, Derbent
- Yanardağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Volkan
- Tedvir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Yönetmek
- Dağıtılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feshedilmek, Tevzi Edilmek
- Arz Derecesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem
- Hikâyeler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısas
- Sadakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Doğruluk, İçten Bağlılık
- Rükû kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öne Doğru Eğilme, Namazda Elleri Dize Dayayıp Eğilme
- Peyvent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşı
- İştah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeme İsteği; İstek, Arzu
- Çökmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak, Oturuvermek, Basmak, Batmak, Çömelmek, Çürümek, Göçmek
- Yapılanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşum
- Duygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, Hassas
- Kötülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şer
- Mahkeme Kararı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüküm
- Bezgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılmış, Bıkkın
- Kuldurbaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elebaşı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü