Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Taalluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişik, İlgi
- O Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı O Vakit, Onda
- Araştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayene, Tetkik
- Nahak Yere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna
- Lehimlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lehim Yapmak
- Kervansaray kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Han
- Bigünah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günahsız
- Üğrüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutasyon
- Kullanılmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Uşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Hizmetçi, Hizmetkâr, Kullukçu, Nöker, Tayfa, Erkek Hizmetçi
- Sucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saka
- İdrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Erişme, Algı, Dimağ, Akıl Erdirme
- Harici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dıştan, Yabancı, Dış
- Birincil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, En İlk
- Trençkot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmurluk
- Skala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gam
- Soğuklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğumak
- Kongre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurultay
- Kaderci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazgıcı
- Kudsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kut, Kutsallık
- Baskı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basılış, El, Neşir, Tahakküm, Tazyik, Yumruk, Zor
- Sanal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farazi, Tahminî, Mevhum
- Merhabalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Selamlaşmak
- Gitgide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gittikçe, Giderek
- Talvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çardak, Hangar
- Sunuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak İşi, Ön, Maruzat, Ön Söz
- Ön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beri, Önce, Mukaddem, Evvel, İleri, Üstün, Makbul, Kabak, Civar, Huzur, İlk, Karşı, Kat, Yamaç, Yöre
- Köhne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskimiş, Çağ Dışı, Kart, Püskü, Bakımsız
- Layık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakışır, Yaraşık, Müstahak, Şayan, Yaraşan, Değimli
- Elan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha, Hâlâ, Henüz, Şimdi, Şimdiki Durumda, Şu Anda, Daha
- Baş Başa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte
- Yol Sakçısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Trafik Polisi
- Savak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Salak
- Derya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz
- Tasarruf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırmak, Tutmak
- Adem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yokluk, Ölüm, Hiçlik
- Hesap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aritmetik, Durum, Tahmin, Tutum, Oranlama, Tasınlama, Tasavvur
- Bacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abla, Hemşire, Kız Kardeş, Simil
- Kaybolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitirmek, Yitmek
- Tamamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi, Tüm
- Müesses kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurulu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü