Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hesap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aritmetik, Durum, Tahmin, Tutum, Oranlama, Tasınlama, Tasavvur
- Yıkım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Felaket
- Makro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Geniş
- Kan Basıncı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tansiyon
- Ortam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Ara, Dünya, Hava, Kucak, Muhit, Vasat, Zemin
- Yönder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürşit
- Çerge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe Çadırı, Otağ, Çadır
- Saçmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Neşretmek, Savurmak, Serpmek, Dağıtmak, Döknek, Yaymak
- Batırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Banmak, Gömmek, Mahvetmek
- Çevrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devir, Devre
- Dejenereleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yozlaşmak
- Coşkunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş, Galeyan, Hararet, Yangın
- Uslanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durulmak, Düzelmek, Islah Olmak
- Meslek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığır, Hayat, İş, Okul, Uğraş, Uğraşı, Ertik, Öğreti
- Girişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Girmek, Kalkmak, Koyulmak, Sarılmak, Tutmak, Teşebbüs Etmek
- Kaplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Bastırmak, Bürümek, Dolmak, Kuşatmak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, Yürümek, Yüzlemek, İstila Etmek
- İrşat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönterme, Uyarma
- Nümayiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri, Gösteriş
- Barhana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafile, Küçük Kervan, Göç, Göç Eşyası, Kullanışsız Konak
- Otobiyografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Geçmiş, Öz Yaşam Öyküsü
- Yağday kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Hâl, Vaziyet
- Derli Toplu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Selikalı
- Çabalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceht Etmek, Gayret Etmek, Çalışmak, Uğraşmak, Debelenmek, Yanmak
- Zerer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca
- Öğrenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbret
- İspit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jant
- Uygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elverişli, İyi, Makul, Munis, Mutabık, Muvafık, Münasip, Müsait, Şayan, Şık, Tatminkâr, Usturuplu, Yarar, Yaraşıklı, Yerinde, Yakışır, Yaraşır, Uz, Yararlı
- Betimleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasvir
- İstikbal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ati, Gelecek
- İhata Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Çevirmek, Havi Olmak, Kapsamak, Kavramak, Kuşatmak, Sarmak
- Normal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağan, Uygun, Doğal, Düzgülü
- Mimik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz İmi
- Kumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal
- Ulus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Millet
- Çör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık; Şeytan; Diken
- Mütemekkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşik
- Yeğleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tercih
- Demevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirli
- İzlence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Program
- Davranım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış
- Yatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunmak, Eğilmek, Uyumak, Çalışmamak, Bilerek Yenilmek, Şike Yapmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü