Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sığmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girmek
- Vadeli Mevduat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vadeli Hesap
- Kurum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemiyet, Çalım, Gösteriş, Gurur, İs, Kasıntı, Kuruluş, Müessese, Tekebbür, Tesis, Büyüklenme, Azamet
- Ramak Kalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Kalmak
- Yırtılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Yırtık
- Salâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzelme, İyileşme, İyilik
- Gergin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Sinirli
- Dudak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Leb
- Takvim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yim, Günleç, Dallık, Gündizme
- Sığınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltica
- Ekenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezra
- Yoğuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif Etmek
- Bencil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egoist, Hodbin, Hodkâm
- Necat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş
- Farklılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkalık, Değişiklik, Ayrımlılık
- Sayışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesaplaşmak, Takas Etmek
- İane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağış, Yardım
- Ayrıcalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyaz, Üstünlük, Torpil
- İstifçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığımcı
- Enerjik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hareketli, Erkel, Acar, Aktif
- Bulaşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Geçici
- İstintak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovuşturma, Sorgu, Sorgulama
- Tasarruf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biriktirim, Tutum, Kullanma Yetkisi, Para Biriktirme, Artırım
- Cesaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreklilik, Gözü Peklik, Bahadırlık, Ataklık, Atılganlık, Cüret, Güven, Yürek
- Uzanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyut, Nitelik, Ölçü, Özellik
- Berk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katı, Sert, Haşin, Sağlam, Rasin, Kıskıvrak, Tıkız
- Kımıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprenmek, Kımıldamak
- Şefkatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevecen, Müşfik
- Birader kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilader, Erkek Kardeş, Arkadaş, Ede, Kardeş
- Süzük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf
- Mayi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvı
- Terviç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Desteklemek
- Dandik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece
- Tömsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışbükey
- Sara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarık, Tutarga, Yilbik
- Metafor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecaz, Uçlam, Eğretileme
- Kusur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Noksan, Nakısa, Hata, Ayıp, Özür, Teltik, Yanlış, Arıza, Kabahat, Pürüz, Şaibe, Ağdık, Ağman
- Etkili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Canlı, Dokunaklı, Güçlü, Keskin, Kuvvetli, Müessir, Tesirli, Yanık, Yüksek
- Engellenmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgür
- Bedbinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötümserlik
- Tumturak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Şatafat
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü