Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kusur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Noksan, Nakısa, Hata, Ayıp, Özür, Teltik, Yanlış, Arıza, Kabahat, Pürüz, Şaibe, Ağdık, Ağman
- Hayıflanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acınmak, Üzülmek, Esef Etmek
- Sadme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Sarsıntı, Tokuşma, Vurma
- Kılga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makine
- Tümevarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usa Vurma Yolu, İstikra
- Tecim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Ticaret
- Nazırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vekâlet
- Önlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlaç, Çare, Tedbir, Tılsım
- Eksik Etek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın
- Günahkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fail, Sanık
- Tekrarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükerrer
- Atlanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlanmak
- Kembağal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakir, Fukara, Sefil, Yoksul, Züğürt
- Kalça Kemiği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oma
- Bayağılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adileşmek, Kötüleşmek, İnmek, Düşmek
- Şahsi İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dosya
- Tayyare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçak
- Atlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak, Aldatmak, Ekmek, Paketlemek, Savmak, Savsaklamak, Savuşturmak
- Biçem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üslup
- Gecelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konaklamak
- Presleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıştırma
- Olanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmkan, İmkân, Mümkünlük, Olabilirlik
- Yumuşaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Letafet, Müsamaha
- Nazara Çattırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurgulamak
- Hazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sindirme, Sindirim
- Apansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aniden, Ansızın, Birdenbire, Apansızın
- Kik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Futa
- Kabul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde Görme; Katına Alma; Razı Olma
- İşgal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak, Tutmak
- Laptop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizüstü
- Üçgen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müselles, Üçbucak
- Nasıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atama
- Kadife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhmel
- Sürgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaştırma, Filiz, İshal, Menfi, Nefiy
- Körfez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiyort
- Tatlıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Hoş, İçten
- Tanrısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsiz, İmansız, Putperest
- Karizmatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkileyici, Ergisel
- Filinta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Yakışıklı
- Kapitalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermayedar
- Abırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz, Hayasız, Utanmaz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü