Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Suistimal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıyanet, Suiistifade, Kötüye Kullanma, Yolsuzluk
- Evliya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ermiş, Eren, Yatır, Veli
- Adıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamir
- Arlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılgan, Utangaç
- Katran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zift
- Özerk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Muhtar, Muhtariyetlik, Otonom
- Sukut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşme
- Bitirilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlanmak
- Sükût kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Susku, Susma, Sessizlik, Konuşmama, Söz Söylememe
- Küçüksemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstisgar Etmek
- Derebeyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
- Nale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnilti, İnleme
- Merbutiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık
- Oturak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötürüm, Ördek, Taban, Yerleşik, Lazımlık, Mütekait, İskemle
- Sepmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serpmek
- Arkadaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dost, Refik, Tomdaş, Yoldaş, Hempa, Bacanak, Eş
- Fikrisabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saplantı
- Şekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçimsel
- Mağduriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adaletsizlik, Haksızlık
- Şaplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokat
- Sufi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutasavvıf
- Hizmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görev, İhtimam, İş, Özen, Kulluk, Tapu, Yumuş, İşlev, Bakım
- Bayağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Aşağılık, Pespaye, Hemen Hemen, Âdeta, Kibar Olmayan, Basit, Sıradan, Alelade, Aşağı, Epey, Gerçekten, Hasis, Küçük, Oldukça, Süfli, Yoz
- Köşe Yazısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıkra
- Sobe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumurtamsı, Oval, Beyzi
- Maharet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Beceri, Beceriklilik, Ustalık, El Uzluğu, Uzluk
- İzlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek, Gelmek, Görmek, Gözlemek, Gütmek, İncelemek, Koşmak, Kovalamak, Seyretmek, Takip Etmek, Tutmak
- Tarası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yandaş
- Emniyyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenlik
- Lavabo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yunakça, Ayakyolu, Hela, Musluk, Tuvalet, Yüznumara
- İhtişam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Haşmet, Büyüklük, Göz Alıcılık, Gösterişlilik
- Momentum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hız
- Yasa Dışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayrikanunî, İllegal, Kanunsuz
- Melisa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovan Otu, Oğul Otu
- Niteliksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Düz, Kepaze
- Yaltaklık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaltaklanmak
- Tefsir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklama, Yorum
- Yaratmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Zahmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Sıkıntı, Çile, Yorgunluk
- Karizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ergi, Etkileyicilik, Büyü
- Soldurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü