Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Oturak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötürüm, Ördek, Taban, Yerleşik, Lazımlık, Mütekait, İskemle
- Oy Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rey Vermek, Ses Vermek
- Dudu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hanım, Papağan
- Etkin Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
- Yaltaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılışmak, Tabasbus Etmek
- Oğan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı
- Lüzumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Gerekli, Lazım
- Kahvehane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahve
- İmza Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmzalamak
- Taze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Dinç, Yaş, Yeni, Yorulmamış
- Pekaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nadir, Ender
- Belirtilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamlanan
- Garez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hınç, Kin, Düşmanlık
- Hümanist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adamcıl, İnsancıl
- Gönülden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Candan
- Bağlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkun, Sınırlı, Sadık, Asılı, Kapalı, Mecbur
- Saykallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilalamak
- İltihak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılma, Koşulma, Ulaşma
- Kulumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Çıldırmak, Delirmek
- Yükselme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terakki, Terfi
- Torlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derviş, Genç, Toy, Hergele
- Çıkak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkıt, Mahreç; Boğumlanma Noktası
- Seviyesizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeysizlik
- Kelimesi Kelimesine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıpkı
- Olgunlaşmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişkin
- Rutubetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nemli
- Taraflı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlı
- Sabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Durgun, Kesin, Oturaklı, Tutarlı, Tanıtlanmış
- Kıvırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burmak, Bükmek, Sapmak
- Telmih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anıştırma, İham, İm, İşare, İmleme
- Azil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atma, Çıkarma, Bırakma, Görevden Alma
- Müdebbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedbirli
- Takmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kullanmak, Önemsemek, Vurmak
- Ova kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Düzengâh, Düzenlik, Yazı
- Darıdünya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Yeryüzü
- Egemenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâkimiyet, Hükümranlık, Buyruk, Hüküm
- Mâni Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Engellemek, Önlemek
- Kayarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfretmek, Sövmek
- Mühtedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönme
- Elyaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lifler, Teller
- Hisli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü