Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Stun ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Kozak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kozalak
- Veçhe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semt, Taraf, Yön
- Kibrit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kav, Alışkan, Kükürt
- Tutuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Yakmak
- Kararsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Bilerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasten, Kasti, Mahsus
- Karnabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karnabahar
- Gezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaştırmak
- Fazilet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erdem
- Alçaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zül, Denaet, Pespayelik, Alçakça Davranış, Habaset, Şenaat
- Himaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunma, Esirgeme, Gözetme, Kayırma, Elinden Tutma
- Döş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağır, Göğüs
- Dinleti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konser
- Izdırap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı, Üzüntü, Sıkıntı, Keder, Sızı
- Sûr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boru
- Salmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Dökmek, Katmak, Koymak, Saldırmak, Sermek, Sürmek, Uğratmak, Yüklenek, Sarkıtmak
- Berhava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Yararsız
- Argaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atkı
- Yük Odası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklük
- Bire Bir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Tıpkı
- Kin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hınç, Garaz, Nefret, Güçlü
- Belladon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzelavratotu
- Sızlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınma, Şikâyet, Vızıltı, Yaygara
- Belli Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayin Etmek
- Samit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sessiz, Ünsüz
- Azgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azmış, Azılı, Coşmuş, Taşmış, Ele Avuca Sığmaz, Haşarı
- Yavaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlı Olmayan, Ağır, Asta, Alçak, Hafif
- Konferans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
- Köndelen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlama
- Mucur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kömür Kırığı
- İnput kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girdi
- Yırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Bastırmak, Yok Etmek, Zorlamak, İşten Kurtulmak, Köşeyi Dönmek
- Sıfatfiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaç
- Lekelihumma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tifüs
- İmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapım, Yapma, İşleme
- Bigudi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarmaç
- Çelişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtiraz Etmek, Zıt Olmak
- Kâğıt Torba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kese Kâğıdı
- Temin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak, Elde Etmek, Sağlamak
- Fedakarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özveri, Esirgemezlik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü