Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hınç, Garaz, Nefret, Güçlü
- Kısınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmsak Etmek
- Fersah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulaç
- Ses Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oy Vermek, Rey Vermek
- Banağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sepetçi Söğüdü, Sorgun
Doğrusu Ban Ağacı şeklinde yazılır.
- Mevsimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süremlik
- Yırtılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Yırtık
- Canavar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dev, Ejderha, Kurt
- Ufacık Tefecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz
- Bitaraflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansızlık
- Bidayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlama, Başlangıç
- Kuzguni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara
- Vitrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camekan, Sergilik, Sergen
- Pars kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çine, Kaplan, Leopar, Pelenk
- Öğleyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günortada
- Reji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetim, Yönetme
- Dermansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüz, Halsiz, Yorgun Argın, Bitik, Takatsiz, Bitkin, Kof
- Çağlayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şelale, Çavlan, Çağlar
- Mevsuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Sağlam
- Sahipsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyesiz, Kimsesiz
- Modern kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş, Muasır, Çağcıl, Uygar, Asri
- Kucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aguş, İç, Koyun, Ocak, Ortam
- Eyitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek
- Bıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenge Gelmek, Usanmak, Yılmak
- Tenis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alantopu
- Ekosuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankısız
- Dalgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaflet, Aymazlık
- Abone kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürümcü
- Nihayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Sonunda
- Ada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezire, Aral, Simek
- Hami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözeten, Koruyan, Koruyucu, Kayıran, Kayırıcı, Velinimet
- Sınır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizgi, Had, Hat, Hudut, Limit, Nokta, Serhat, Son, Uç
- Aracılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delalet, Tavassut, Vasıta
- Lağa Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
- İthalatçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış alımcılık
- Konuşamayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
- İtikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç, İman, İnanma, İnan
- Çardak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hangar, Talvar, Kameriye
- Boş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abes, Açık, Anlamsız, Bilgisiz, Havai, Münhal, Yararsız, Gereksiz
- Söylenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Çıkışmak, Eleştirmek, Sızlanmak, Yakınmak
- Güçsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âciz, Çelimsiz, Kof, Ölü, Pestil
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü