Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Karnabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karnabahar
- Emülsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütsü, Duyarkat
- Irz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namus, Onur, İffet
- Sadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan, Göğüs, Kalp, Sadrazam, Sine, Yürek
- Tıknaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkız, Toplu
- Bayakki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deminki
- Beyinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akılsız
- Dumanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sisli, Bulanık, Puslu, Sarhoş
- Gemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vapur, Tekne
- Tüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuş
- Fesat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Arabozucu, Karışıklık, Hile, Kargaşalık, Kundak, Bozut
- Onum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtuluş, Felah
- Essah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Gerçek, Sahi
- Doğrudan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Hakikaten
- Zorba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derebeyi, Baskıcı, Acımasız
- Soruşturma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahkikat, Anket
- Örgen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Organ, Uzuv
- Çiçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gül
- Yumuşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafif, Hoş, Müsamahakâr, Sessiz, Tatlı, Uysal
- Burgaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su Çevrisi, Girdap
- Lale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelincik
- Güçlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Dayanıklı, Demir, Diri, Gürbüz, Kadir, Korkunç, Kudretli, Kuvvetli, Muazzam, Üstelik, Yüksek
- Kütük Demir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütük
- Mürailik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlülük
- Dondurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buzkaymak
- Kılgısal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulamalı
- Yüz Sathı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz Ölçümü
- Bunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Epey
- Gebertmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek
- Ten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Deri, Et, Vücut
- Çöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağırsak
- Süs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şatafat, Bezek, Ziynet
- Enselemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak, Tutmak
- Yepelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narin, Nazik, Latif, Zarif
- Patlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnfilak
- Barışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Uzlaşmak
- Parafin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz
- Perişan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Dağınık, Harap, Karmakarışık, Pejmürde, Perakende, Zavallı, Bozgun, Ezgin
- Protez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma
- Tanıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat, Beyyine, Delil
- Lakırtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Konuşkan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü