Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Seyyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezer, Gezici, Gezgin, Portatif
- Görmemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyumak
- Tartaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak
- Anarşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşa; Başsızlık, Karışıklık, Düzensizlik
- Mahdut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlı, Az, Basit, Dar, Kısıtlı, Sayılı, Çevrilmiş, Az Sayıda
- Aldırmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtsızlık, Tasasızlık
- Temadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürme
- Evlilik Akdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nikâh
- Mütekabil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıklı
- Katletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öldürmek
- Ayartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kandırmak, Aldatmak, Saptırmak, Baştan Çıkarmak
- Senetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgesel
- Kılıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Temiz
- Harcamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Ezmek, Geçmek, Kullanmak, Sarf Etmek, Tüketmek, Vermek, Yemek, Yok Etmek, Öldürmek, Feda Etmek
- Cezve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahvedan, Kahvedanlık
- Vakitsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zamansız, Sürevsiz
- Muvafakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylama, Onama
- İnhilal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşalmak, Dağılmak
- Verinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teslim Olmak
- Sınıflamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölümlemek, Gruplandırmak
- Skrayper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazaç
- Müntehip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçmen
- Tiksinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruşmak, İğrenmek, Yermek
- Erişmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nail
- Zorlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiddetli, Güçlü, Dayanıklı, Kızgın, Kuvvetli, Yeğin
- Mimoza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amber Çiçeği
- Necaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pislik
- Bağırsak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç
- Aleni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortada, Açık, Meydanda, Belli
- Lekesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temiz
- Eğlence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Cümbüş, Düğün, Meze, Sefa, Sefahat, Zevk
- Çabalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceht Etmek, Gayret Etmek, Çalışmak, Uğraşmak, Debelenmek, Yanmak
- Firez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekin
- Nükleer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekirdeksel
- Nezaket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncelik, Zarafet, Naziklik
- Bağ Bozumu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
- Hazin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzücü, Acıklı, Elim, Dokunaklı, Okunaklı, Hüzünlü
- Dallı Budaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık
- Namına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine
- Hüküm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egemenlik, Etki, Hız, Karar, Önem, Şiddet, Yargı
- Darlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yokluk, Yoksulluk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü