Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Verinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teslim Olmak
- Bâtın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç, İç Yüz, İç Öz, Gizli, Görünmeyen
- Star kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldız, Ünlü, Meşhur
- Tartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar, Oran, Ölçü, Vezin, Çeki, Ağırlık
- Hani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nerede, Ne Oldu, Nerede Kaldı
- Saldırgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Tecavüzkar
- İkilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmazlık, Tefrika
- Kız Kardeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacı, Simil, Şvester, Hemşire
- Ak Pak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak, Temiz
- Aylak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Serseri, İşsiz, Boş Gezen
- Sicim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kınnap, Keten
- Şetaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşe, Sevinç, Şenlik
- Sevgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşk, Sevda, Bağlılık, Hatır, Kalp, Muhabbet
- Tevkif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoyma, Tutuklama, Durdurma, Tutma
- Ameli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edimsel, Uygulamalı, Pratik, Uygun, Kolay, Elverişli, Kestirme
- Rebabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, İnce
- Tarifsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanımsız
- Dürüşt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıcı, Sert
- Ceza Atışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Penaltı
- Dâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuzak
- Fevkalade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Beklenmedik, Görülmedik, İşitilmedik; Aşırı, Çok Fazla
- Cimri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pinti, Hasis, Eli Sıkı, Ekti, Kısmık, Nekes, Sıkı, Varyemez
- Arlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılgan, Utangaç
- Mafsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğum, Eklem, Oynak
- Döner Kebap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döner
- Mehtap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ay Işığı
- Geçiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtulmak, Savuşturmak, Atlatmak
- Muavenet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardım
- Peştamal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Futa
- Teati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verişme
- Zorla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zor, Zoraki
- Çiyleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çisenti
- Mübarek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlu, Kutsal, Verimli, Bereketli, Uğurlu, Hayırlı
- İntibak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyma, Uyarlama
- Âşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Tutkun, Ozan, Sevdalı, Meşhur, Müptela, Yangın
- Yankılanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksetmek, Aksiseda Vermek
- Ehliyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam, Yeterli
- Hamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topyekûn, Tüm
- Kısıtlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdutlaştırmak, Sınırlamak, Tahdit Etmek, Hacir Altına Almak
- Tartılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülü
- Uydurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzme, Asılsız, Blöf, Derme Çatma, Sahte, Uyduruk, Uydurulmuş, Yalan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü