Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Serüven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Macera, Sergüzeşt
- Mumluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamdan
- Saltanat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sultanlık, Kağanlık, Bolluk, Şatafatlılık, Varsıllık
- Hoppadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemen
- Hasut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanç
- Trap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hendek, Tuzak
- İspirto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkol, İçki, Etil Alkol
- Yâd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anma, Hatır, Zihin, Başka, Yabancı, Karşıt, Muhalif
- Tahavvül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşüm
- Dikeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk, Sütun
- Gösteri Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkış Etmek, İfa Etmek
- Keniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cariye
- İhmalkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkatsiz, İtinasız, Lakayıt, Savsak
- Afet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Bela, Kırım, Kıran, Felaket, Facia, Kıyamet
- Yansıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekopraksi
- Albastı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Loğusa Humması
- Bun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Bunluk
- Sergen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam Bölme, Dolap, Vitrin, Raf
- Nafaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimlik
- Teşri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasama
- Garplı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batılı
- Karahumma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tifo
- Zevk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
- Sömestri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarıyıl, Dönem
- Yakışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Gitmek, Kaldırmak, Yaraşmak
- Sıvamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfretmek, Okşamak, Sıvalamak, Sıvazlamak
- Cafcaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şatafat, Gösteriş, Şirret
- Haresiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevişsiz
- Öğrenimli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumuş
- Mühürlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damgalı
- İsabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerindelik, Yanılmazlık, Düşme, Değme, Tutma, Vurma
- Azalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üyelik
- İlahiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Din Bilimi
- Kont kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derebeyi
- Omuz Omuza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte
- Sinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabristan, Mezarlık
- Karışıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensizlik, Kargaşa, Fesat, Fitne, İhtilal, Keşmekeş
- Şov kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri
- Yapılageliş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teamül
- İptal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silme, Bozma, Çürütme, Hükümsüz Kılma
- Kuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Susuz, Nemsiz, Çelimsiz, Çıplak, İskelet, Sıska, Zayıf
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü