Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Trap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hendek, Tuzak
- Tüze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, Hukuk
- Kutlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebrik
- Erzel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak, Soysuz
- Yakasız Gömlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefen
- Yumruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı
- Berat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belge, Patent, Nişancı
- Başıkabak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçsız
- Sözünü Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek, Temas Etmek
- Offline kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrimdışı
- Resmiyetçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürokrasi
- Çilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur Çiselemek; Nemlenmek, Islanmak; (Bülbül) Şakımak
- Yeğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha Güzel, Daha Yakşı, Müreccah
- Mahalle Muhtarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtar
- Tertiplemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenlemek, Hazırlamak
- İtinalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özenli
- Arkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıl
- Ocak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Ev, Kucak, Soy, Şömine, Fırın
- Soğukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dargınlık, Meşrubat, Soğuk, İlgisizlik, Antipati
- Yönlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Raci, Müteveccih
- Bekit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakıf
- Şişmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiş
- Zümrüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeşim
- Mukaddema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Evvelce, Önce
- Telaşsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğukkanlı
- Hademe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevli, Odacı
- Centilmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgülü, Kibar, Çelebi, Terbiyeli
- Tırmık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarak
- Kuvve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Niyet
- Sosyolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilimci
- Yanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanma, Şikayet, İlenme, Beddua; Tekrar
- Manzara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Görüntü, Görünüm, Görünüş
- Tirbuşon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burgu
- Ağız Dalaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma
- Sözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namzet, Yavuklu
- Muhatap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemsohbet, Aytanan, Aytanç
- Suni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma, Yapay, Yapma, Yapmacık, Eğreti
- Düztaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuz
- Boşlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal
- Teşvik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- Kıygınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağduriyet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü