Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sekte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durma, Durgu, Bozukluk, Duruş, Felç, Ket, Kesintiye Uğrama, Kesilme
- Yerey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arazi
- Şive kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Ağız, Diyem, Eda, Naz
- Hanuman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ocak
- Üzere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gibi, Neredeyse
- Flu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulanık
- Görmezlikten Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmezliğe Vurmak
- Temek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pencere
- İçsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Kuru
- Bölüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Çağ, Devir, Fasıl, Göz, Kesim, Kısım, Kol, Kürsü, Departman, Seksiyon
- Dayanabilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı
- Beşer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, İnsanoğlu
- Avans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öndelik, Öndün
- Madrabaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcı
- Serazat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azat, Hür
- Görmemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgüsüz
- Kılıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tığ
- Eften Püften kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıksız, Derme Çatma, Çürük, Değersiz
- Cehennem Azabı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet
- Muhafızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruyuculuk
- Âdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelenek, Töre, Görenek, Alışkı
- Desteklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, Kömek Etmek, Vurmak, Yardımcı Olmak, Müzaheret Etmek
- Uray kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belediye
- Bitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek, Tamamlanmak, Son Bulmak, Bayılmak, Beğenmek, Çıkmak, Dinmek, Erimek, Geçmek, Kurtarmak, Sonuçlanmak, Yetişmek
- İfrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Sarakacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstehzi
- Tahayyül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayal Etmek
- Ayıraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miyar
- Müşahhas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Somut
- Borçlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedeyyün Etmek
- Semih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Eli Açık
- Tevkif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoyma, Tutuklama, Durdurma, Tutma
- Turunçgiller kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narenciye
- Meyve kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâr, Semere, Sonuç, Ürün, Yemiş
- Okside Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paslanmak
- Konkasör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşkıran
- Külüstür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Abıhayat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bengi Su, Dirim Suyu
- Kahveyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kahverengi
- Bedelsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılıksız
- Düzelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, Doğrulmak, Güzelleşmek, Uslanmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü